Acar bir gazeteci olup, dünyanın her yanında en ufak ödül bile olsa birşey kazanan Türk filmlerini veya aramızdan göçüp giden yönetmenleri ışık hızıyla öğrenmek için gazetede haber alarmını kurmuştum. Anlaşmalı tüm ajansları tarayarak bana içerisinde, sinema, film, cinema (ah buradaki uluslararasıcılık) kelimeleri geçen her haberi karşıma getiriyor, bu alarmların en tatlısı...
Bana bugüne kadar mutlulukların en büyüklerini tattıran ve beni muhtemelen sayısız azardan kurtaran bu sistem, çalışmak zorunda olduğum bu gençlik bayramında, beni güldürmeye kurulmuş. Zira karşıma içerisindeki korku filmi gibi sözcükleri yüzünden şunu getirdi. Aylar sonra paylaşmak istedim. Korku filmi çekmeyi düşünen yönetmen adaylarının yüzünü güldürme olasılığı yüksek.
Hastane bahçesini kelebekler bastı
İNÖNÜ Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi otoparkında ortaya çıkan kelebekler korku filmlerini aratmadı.
Turgut Özal Tıp Merkezi bahçesinde bulunan otopark bölümünde gece her tarafın kelebeklerle dolması, görenleri şaşırttı. Otopark kısmında aydınlatma lambalarının etrafında topluca uçuşan ve otombillerin üzerlerini kaplayan kelebeklerin nereden geldiği bilinmezken, ortaya çıkan görüntü korku filmlerini aratmadı.
Durumdan rahatsız olan hasta yakınları yetkililerin biran önce önlem almalarını isteyerek, “Kelebekler yüzünden tedirginiz. Kafeterya bölümünde uçuşuyorlar, oturup bir şey yiyip içemiyoruz” dedi.
Hastane yetkilileri olayın nedenini çözmeye çalışırken, kelebekler bu sabah saatlerinden itibaren kayboldu.
Baharın, yazın gelişinin antitezi olarak da kullanılabilir: Kelebekler yüzünden tedirginiz!
19 May 2009
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)