İş yerinde her gün bin kez çalan telefondan PR firmaları ile ilgili yoğun ve hiç istemediğim bir miktarda bilgiye sahip oldum. Tüm PR camiasının bana verdiği yoğun bir sıkıntı bulutu var ve bunun yarattığı karanlık his sabit ama tekil anektodları yazmazsam unutmaktan korkuyorum...
1) Cumartesi günü ofiste yalnız nöbet anları. Telefon çalar. PR'cı Kültür Sanat'tan birisiyle görüşmek istiyordur. Bugün gelmeyeceğini söylerim. "Peki Nil Hanım, telefon konferansıyla bağlama şansınız var mı?" diye sorar.
Gazeteyi, son model bir uzay gemisi filan gibi hayal ediyor sanırım. Hayır yok dedim ama medyanın teknolojisinin telefon konferansına bağlanma gibi bir noktada olduğuna inanan birinin hayallerini yıkmamak için sonuna bir kahkaha eklemedim. Ses tonum sanki "şu an uydudaki bir sorun yüzünden bağlayamıyorum ama en yakında bunu da çözeceğiz," der gibi kendinden emindi.
2) Şu şimdilik favorim. Yorumları sonuna ekliyor, mail'da tek bir kelime bile değiştirmiyorum.
"Nil hanım merhaba;
Öncelikle Milliyet Sanat derginizi severek takip ediyoruz. Başarılarınızdan dolayı sizi kutlarım.
Oyuncularımızdan Onur Saylak son olarak yönetmenliğini Özcan Alper'in yapmış olduğu "Sonbahar" sinema filminde başrolde yer almıştır. Sonbahar filmi Adana Altın Koza'da En İyi Film ödülü ve Antalya Altın Portakal'da da NETPAC Ödülü aldı.. Birçok yurtdışı festivallere katılmaktadır.. Film 15 Aralık tarihinde vizyona girecektir. Onur aynı zamanda Asi dizisinde Ziya karakterinde rol almaya devam etmektedir. Ekte fotoğraflarını bulabilirsiniz..
Eğer sizde uygun bulursanız kendisi ile sizi tanıştırmak isterim.."
Röportaj talebinde bulunmaktan ziyade aramızı yapmaya çalışıyor galiba.
14 Kas 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder