10 Oca 2009

Kent

Bu şiirin varlığını yılın son günlerinde Sanem'in dürtmesi ile keşfettim. Ama yılbaşı ümitleri içerisinde, böyle karanlık bir metni paylaşmaya kıyamamıştım, taslak olarak terk etmiştim. Yani kendimi iyi hissederken, bunu yayınlamak samimi gelmemişti.
Bugün uygun bir ruh halindeyim. Ondan gününü beklemesi iyi olmuş:

Kent
"Başka diyarlara, başka denizlere giderim, dedin.
Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa.
Sanki bir hükümle yazgılanmış bir çabam;
ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya.
Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım?
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada
gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca
yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın."

Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler.
Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent.

Dolaşacaksın aynı sokaklarda.

Ve aynı mahallede yaşlanacaksın
ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların.
Hep aynı kente varacaksın.

Bir başka kent bekleme sakın,
ne bir gemi var, ne de bir yol sana.
Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte,
yıktın onu, işte yok ettin onu tüm yeryüzünde.


Konstantin Kavafis

Hiç yorum yok: