4 Ara 2008


Dünya üzerinde çekilmiş filmler arasında en sevdiklerimden biri Mike Leigh'in "Naked"i. Bu gizli hazineyi, sinemasal mahzenlerden çıkardığım yok tabii. Zira hak ettiği ilgiyi ve takdiri görmüş bir filmdir. Neden sevildiği ise biraz meşakkatli bir mesele.
Meşakkat şu yüzden: Filmin ana karakteri Johnny biraz sevilmesi zor bir insan evladı. Eh, filmin açılışında bir kadına tecavüz eder, ilk diyaloglarından birinde kurt gibi ulur. Karşımızdaki de bir karakter filmi olduğu için onunla zaman geçirmeye hevesli olmamız lazımken, biz izleyiciler olarak biraz mesafeli yaklaşırız adama. Ama son planında, onunla geçirdiğimiz zamandan pişman olmayız. Hatta daha da uzasa muhtemelen canımıza minnet olurdu. Günahları ve sevaplarıyla severiz. Üstelik, Leigh bunun için fazla bir çaba da harcamaz. Karakterine mesafeli ve sakin yaklaşır, bizle onun arasına taraf olarak girmez. O zaman neden bu kadın düşmanı, çenesi düşük adama sempati duyarız.
Bence şu sebeplerden ötürü:
Öncelikle Johnny, çevresindekilere kötülük yapar, onları ruhen tüketir belki ama kendisi de tükenir. Nitekim 40 yaşında görünen Johnny'nin 27'sinde olduğunu öğreniriz. Sadece ruhen tükenmez demekki. Kendisini fiziksel olarak da tüketmiştir, tüketmeyi de film boyunca sürdürür. Hatta şöyle bir diyalog vardır:
Maggie: Have you ever seen a dead body?
Johnny: Only me own.
Kurbanları diyebileceklerimiz, pek de kurbana benzemez. Zaten onunla olmayı kendileri istemiştir, hiç de aciz değillerdir.
Güzel konuşur. Çok konuşur belki ama güzel konuşur. Düşünce akışında diyaloglara hiç aldırmaz, her konuda fikri vardır. Bazılar ham, bazıları şaşırtıcı derecede olgunlaşmıştır. Arada, karşısındakine, bir yandan da izleyiciye, "Takip edebiliyor musun?" diye sorar. Cevap bazen evet, bazen hayırdır. Ama bu cümlenin bir yandan, lütfen takip edin şeklinde bir imdat çığlığı hali de vardır. Pek de ısrarcı olmayan. Düşünmeden konuşduğu, herkesle konuşmak istemesi dolayısıyla da, "naked", en çıplak halinde bir karakter izleriz.
En önemlisi de, Johnny iyi düşer, iyi sürünür. Bile isteye hata yapar, yerlerde emekler. Ama bunu izlemek, "iyi oldu, başına gelenleri hak ediyor," tarzında bir zevk verdiği için değil. Zarif düşer. Kötü olmanın, toparlanmanın, tekrar ama bu kez daha da kötü olmanın hakkını verir. Final planı da bu yüzden güzeldir. Genelde hatırlanmaz finaller. Ama izleyip de bununkini unutan olduğunu sanmıyorum. Johnny dayak yemiştir, ayağı sakattır. Son anda, birinden para çalar. Yolda tek başına seke seke yürürken kamera uzaklaşır. Artık Johnny tanıdığımız biridir. Bildiğimiz gibi de hayatını sürdürecektir. Birisi, filmlerin etkileyici yanının, o karakterin yaşamının film bittikten sonrasını hayal etmektir gibi bir laf etmişti. Johnny'ninkini hayal etmek, hem kolaydır, hem de artık onun için biraz da korkarsınız.

Hiç yorum yok: